DOĞA

 

Dağlar

Düzce ili Karadeniz kıyı dağlarının batı kesiminde yer alır. İl'in 2.593 km2'lik alanından yaklaşık 360,5 km2'lik Düzce ovası çıkarılırsa 2.233 km2 'sinin, yani il alanının % 86'sının dağlık ve engebeli olduğu anlaşılır. Düzce ovası dışında Akçakoca sahilinde, özellikle akarsu ağızlarında bazı küçük ve dar kıyı düzlükleri ve plajlar varsa da, kayda değer genişlikte bir düzlük bulunmamaktadır. Dağlar bir çok yerde derin vadilerle yarılmıştır. Ova dışındaki akarsu vadileri genel olarak derin vadilerdir. Ovanın güneyinde Elmacık dağları bloğunun kuzey kesimi , doğusunda da Bolu dağlarının kuzeybatı kesimi Düzce ili sınırları içinde kalır. Elmacık dağları üzerinde yaylaların da yer aldığı doğu-batı uzanımlı dorukta Kardüz yaylasında 1.830 m rakımlı tepe, Erenler tepe (1.700 m), Mercan tepe (1.669 m) ve Yanık tepe (1.368 m) İl'in yüksek arazi noktaları arasındadır. 1.830 rakımlı tepe İl'in en yüksek noktasıdır. Bu zirvelerle rakımı 150 m civarında olan ova arasındaki 4-5 km'lik kısa mesafeler, aradaki yamaç eğimlerinin de büyük olduğunu göstermektedir. Elmacık dağı bloğunun kuzeyi Düzce fayı, güneyi de Kuzey Anadolu fayı ile sınırlıdır. Ovanın kuzeyinde ise Akçakoca sahili ile ova arasında Kaplandede ve Orhan dağları bulunmaktadır. Burada en yüksek nokta 1.169 m ile Kaplandede tepedir. Bu yüksekliklerden kuzeye doğru arazi orta dereceli bir eğimle alçalarak denize ulaşır. Gölyaka, Gümüşova ve Cumayeri ilçelerinin batısı ile Sakarya ovası arasında da rakımı daha düşük engebeler bulunur. Gölyaka'nın 8 km batısındaki Muhapdede tepe (943) bu kesimdeki en yüksek noktadır. Gümüşova batısındaki yükseltilerde rakımlar 500 m'nin altında kalır. Bolu dağlarının Düzce ili sınırları içinde kalan kesiminde Düzce'nin 24 km doğusundaki Karadikmen tepe 1388 m, bu tepenin 13 km kuzeydoğusundaki Tüllükiriş tepe ise 1657 m rakımlıdır. Karadikmen tepeden kuzeye doğru , Yığılca‟nın da bulunduğu Küçük Melen vadisine inilir. Yığılca'da vadi rakımı 330 m'dir. Bolu dağları daha tatlı eğimle, gittikçe alçalarak Nalbantlar-Sallar köyleri civarında ovayla birleşir.

 

Düzce Ovası

Düzce ovası Kuzey Anadolu fay kuşağındaki yer hareketlerinin etkisiyle oluşmuş genç bir çöküntü havzasıdır. Kabaca kare biçimli olup doğu-batı boyutu 23 km, kuzey-güney boyutu ise 20 km kadardır. Kenarlarındaki engebeli girinti çıkıntılar dikkate alınarak alanı 360,5 km2 olarak hesaplanmıştır. Ova esas itibariyle alüvyal birikintilerle doldurulmuştur. Kenar kısımlarda koluvyal birikintiler de bulunur (Şekil 30). Yüzeyi oldukça düzdür. 2000 yılı baskılı 1/25.000 ölçekli topografik haritaya göre Düzce'de (İstanbul caddesinde PTT yanı) rakım 150 m, Efteni gölünde 112 m‟dir. Dolayısıyla arazi eğimi ile yüzey sularının akışı kuzeydoğudan ve doğudan bu göle doğru gerçekleşir. Asarsuyu ve Uğursuyu doğudan, Küçük Melen kuzeydoğudan, Aksu deresi batıdan ovayı geçerek Efteni gölünde birleşir ve sonra kuzeye doğru Büyük Melen olarak akıp, Karadenize dökülürler. Ova, nitelikli tarım topraklarından oluşmaktadır.

 

Yaylalar

Elmacık dağları doruğunun ve yüksek kuzey yamaçlarının göreceli olarak düz kesimlerinde, Düzce ilinin belli başlı yaylaları bulunmaktadır. Yaylalar yüksek rakımları, yeşil ve bozulmamış doğal ortamları ve su kaynakları ile özellikle yaz aylarında sağlıklı yaşam mekanları ve hayvan yetiştirme alanları olarak kullanılan arazilerdir. Düzce yaylalarının çoğu orman içi, bir kısmı da orman kenarı konumdadır. Bu durum 1/25.000 ölçekli topografik haritaların incelenmesinden de anlaşılmaktadır. Ormanların ortadan kaldırılmasıyla açılan araziler Düzce‟de en çok fındık tarımı için, ikinci sırada da yerleşim yerleri ve yaylalar için kullanılmıştır. Başlıca yaylalar Kardüz, Pürenli, Yanık, Kızık, Arapoğlu, Balıklı, Unluk, Hıra, Derebalık, Odayeri, Torkul, Derinoba, Kelik, Topuk, Külük, Pakı, Mantarlı, Karaburun, Sakarca, Çiçekli , Kocayayla ve Şehirli yaylasıdır. Turizm Bakanlığı 2002 Düzce turizm envanterine göre bunlar arasında Odayeri, Torkul, Topuk ve Kardüz yaylaları yayla turizmi potansiyeli taşımaktadırlar.

 

Akçakoca Kıyıları

Akçakoca ilçesi kuzeyden Karadeniz'le sınırdır ve 30 km uzunlukta bir kıyıya sahiptir. Jeolojik yapıya bağlı olarak bu kıyıda geniş bir düzlük oluşmamıştır. Bazı küçük koylar ve plajlar dışında kayalık arazi kıyıya kadar ulaşır ve birçok yerde dik falezler oluşturur. Kıyının topoğrafyası oldukça düz olup, fazla girintisi çıkıntısı bulunmamaktadır (EK1). Deniz kıyısından içeriye doğru rakımları yavaş yavaş yükselen arazi, kıyıya dik olarak kısa derelerle yarılmıştır. Kıyıdaki başlıca plajları Melen ağzı, Karaburun, Kumpınar ve Edilli ağzı plajlarıdır. Daha küçük plajlar Düzce karayolunun şehir girişinde ve Ceneviz kalesinde bulunmaktadır. Plajlarda derinlik genelde kısa mesafede artmaktadır.

 

Akarsular

Düzce ilinin başlıca akarsuları Küçük Melen, Asar suyu, Uğur suyu, Aksu deresi ve Büyük Melen çayıdır (Bolu Valiliği, 1998a).

Küçük Melen. Yığılca dağlarından doğar ve yan derelerle büyüyerek Konuralp yakınlarında ovaya girer, ovadan geçerek Efteni gölüne dökülür. Uzunluğu 50 km, drenaj alanı 677,6 km2'dir. Ovaya girmeden önce üzerinde Hasanlar barajı yapılmıştır. En yüksek akımı Nisanda 230 m3/sn, en düşüm akımı Ağustosta 2,3 m3/sn; yıllık ortalama akımı ise 367x106 m3'tür. Dere yatağının yetersiz ve ovaya girdiği nokta ile Efteni gölü arasındaki rakım farkının düşük olması nedenleriyle, taşkın potansiyeli vardır. Taşkın durumunda 2.800 ha arazi ve içindeki yerleşim birimleri sular altında kalmaktadır.

Asar Suyu. Bolu dağlarından doğar ve Kaynaşlı'dan geçerek Üçköprü'de ovaya girer ve batıya doğru akarak, Düzce'nin yaklaşık 10 km batısında Mamure köyü yakınında Küçük Melen'le birleşir. Bu noktadan 10 km sonra da K. Melen içinde Efteni gölüne dökülür. Asar suyunun uzunluğu yaklaşık 30 km, yağış alanı ise 176 km2 kadardır. Yıllık ortalama akımı 93x106 m3'tür. Üçköprü (rakım 200 m) ile Efteni gölü (rakım 112 m) arasındaki rakım farkının azlığı ve dere yatağındaki ıslah çalışmalarının yetersizliği, Asar suyunun taşkın potansiyelinin nedenleridir. Taşkın durumunda 700 ha arazi sular altında kalabilmektedir. Samandere şelalesinin de bulunduğu 500 m'lik dere boyunca anıt ağaçlar, 3 adet şelale ve bir adet de cadı kazanı adı verilen derin bölüm mevcuttur. Şelalenin kendisi de tabiat anıtı olarak koruma altına alınmıştır.

Uğur Suyu. Elmacık dağlarının kuzeydoğu yamaçlarından doğar, belirli bir kaynağı yoktur, yan dere ve sel sularını toplayarak oluşur ve Efteni gölüne dökülür. Uzunluğu 30 km kadardır. Drenaj alanı 285 km , yıllık ortalama akımı 150x106 m3'tür. En yüksek akım Haziranda, en düşük akım ise Ekim ayındadır. Taşkın potansiyeli vardır ve taşkın durumunda 1200 ha arazi sular altında kalabilmektedir. Uğur suyundan Merkez ilçenin içme suyu da sağlanmaktadır. Uğur suyunun bir kolu olan Samandere üzerinde, Düzce'nin güneydoğusunda İl merkezine 26 km uzaklıkta Samandere köyü sınırları içinde Samandere şelalesi bulunmaktadır. Orman Bakanlığınca 1988 yılında Tabiat Anıtı olarak tescil edilmiş ve koruma altına alınmıştır.

Aksu Deresi. Efteni gölüne dökülen akarsulardan biridir. Elmacık dağlarından kaynaklanır. Önce batıya, daha sonra kıvrılarak doğuya akar ve Efteni gölüne dökülür. Uzunluğu 40 km kadardır. Yağış alanı 281 km , en yüksek akımı Haziranda 175 m /sn, en düşük akımı Ocakta 0,95 m /sn, yıllık ortalama akımı 150x106 m3'tür. Taşkın sahası toplam 1.000 ha'dır. Aksu deresinin bir kolu üzerinde Gölyaka sınırları içinde Güzeldere şelalesi bulunmaktadır. Ormaniçi dinlenme yeri statüsünde olan bu şelale İl merkezine 28, Gölyaka'ya 16 km uzaklıktadır. Yüksekliği 135 m olarak verilmiştir .

Büyük Melen Çayı. Efteni gölüne dökülen akarsular buradan çıkarak Büyük Melen çayı adıyla ku- zeye akar ve Melen ağzında Karadeniz'e dökülürler. Uzunluk 60 km‟dir. Yakabaşı‟ndaki drenaj alanı 1.984,4 km , en yüksek akım Nisanda 170 m /sn, en düşük akım Ağustosta 8 m /sn, yıllık ortalama akımı 1061x106 m3'tür. Akımı esas olarak Efteni gölüne dökülen akarsuların debileri belirler. Efteni gölü ile Cumayeri kuzeydoğu kesiminde ova çıkışına ve dağ arası vadi girişine kadar taşkın potansiyeli bulunmaktadır. Çilimli ve Cumayeri kuzeyindeki arazinin fazla engebeli olması nedeniyle, Büyük Melen çayının bu kesimdeki kolları da vahşi derelerdir.

Akçakoca Akarsuları. Yukarıda kısaca tanıtılan akarsuların tümü Batı Karadeniz havzasının bir alt havzası olan Melen havzasına (ya da başka adıyla Efteni havzasına) ait akarsulardır. Kaplandede ve Orhan dağı yükseltileri ile Düzce ovasından ayrılan Akçakoca bölgesinde Melen havzasıyla bağlantısı olmayan, genelde kıyıya dik kısa, küçük, dere boyutunda akarsular bulunmaktadır. Bu dereler doğudan batıya doğru Çarak dere, Cakbelit dere, Değirmen dere, Çayağzı dere, Haciz dere, Orhan dere ve Sarma deredir. Bunlardan son üçü kent içinden geçerek denize dökülmekte ve kent içi kirleticileriyle yüklenerek bu yükleri denize boşaltmaktadırlar. Aktaş köyü sınırları içinde Akdere üzerinde Aktaş şelalesi, Sarıyayla köyü sınırları içinde Sarma deresi üzerinde de Sarıyayla şelalesi bulunmaktadır. Her iki şelale de yeşilliklerle çevrili doğa güzellikleri ile birlikte, su ve kuş seslerinin birbirine karıştığı dinlendirici piknik ortamları oluşturmaktadır.

 

Doğal Göller

Düzce ilinde doğal göl olarak Efteni gölü bulunmaktadır. Rakımı 112 m, en derin noktası 6 m, alanı ortalama 250 ha'dır. Suyu, besleyici akarsuların rejimine bağlı olarak fazlaca azalıp çoğaldığından, yüzölçümü 100 ha ile 500 ha arasında değişir. Yağış alanı 1.869 km2 olarak he- saplanmıştır (Şamandar, 1995). Daha önceden de belirtildiği gibi, Efteni gölü bir sulak alan olarak birçok kuş türü tarafından beslenme, barınma ve üreme alanı olarak kullanılmaktadır. Aslında Efteni gölü hem derinliğinin düşük olması , hem çevre koşulları açısından gölden çok bir sulak alan niteliği taşımaktadır. Besleyici akarsular ve Büyük Melen çayı çıkışı nedeniyle suları sürekli yenilenmektedir. Bu göl 1992 yılında Orman Bakanlığınca yaban hayatı koruma alanı olarak tescil edilmiştir. Efteni gölü dışında, Kaynaşlı ilçesi sınırları içinde yeşillikler arasında mesire yeri olarak da kullanılan Islak göl, Karagöl, Yayla gölü, Salık göl ve Sülüklü göl gibi son derece küçük gölcükler de bulunmaktadır.

 

Yeraltı Suları

Düzce ilinde ovanın kendisi büyük ve zengin bir yeraltı suyu havzasıdır. Bunun dışında bir miktar yeraltı suyu da Akçakoca-Kocaali havzasında bulunmaktadır. İl'in ovada ki emniyetli yer altı suyu rezervi 120 hm3/yıldır.

 

Kaplıcalar

İl'de iki önemli kaplıca kaynağı vardır. Bunlar hakkında aşağıda kısa bilgi sunulmuştur. Efteni Kaplıcası. Efteni gölünün kenarındadır. Değişik sıcaklıklarda üç havuzu, konaklama evi ve pansiyonlar bulunmaktadır. Sıcaklığı 42 0C, debisi 2 lt/sn'dir. Başta romatizmal hastalıklar olmak üzere, birçok hastalığa iyi gelmektedir (Turizm Bakanlığı, 2002). Derdin Kaplıcası. Düzce'nin 17 km güneydoğusunda, Elmacık dağları eteklerinde, 400 m rakımında ve orman içindedir (Şekil 10). Sıcaklığı 42 0C, debisi 2.0 lt/sn'dir (Turizm Bakanlığı, 2002). Mide, bağırsak, safra kesesi, karaciğer, böbrek, şeker ve cilt hastalıklarına iyi gelmektedir. Kaplıcalar dışında İl'in değişik yerlerinde, örneğin Merkez'e bağlı Aydınpınarı ve Şekerpınar köylerinde, Düzce-Akçakoca karayolunun yaklaşık 18. kilometresinde, oldukça iyi kalitede ve oldukça yüksek debili kaynak suları da bulunmaktadır.

 

Orman Varlığı

Düzce ili; iklimi, arazi yapısı ve su kaynakları açısından ormanların gelişmesine uygun illerden biridir. Miktar olarak orman zenginliği yanında ormanların ka- litesi de genelde yüksektir. İl'de toplam 122.034 ha genişliğinde (yüzde 47) orman bulunmaktadır. Bu alanın yüzde 88‟i koru ormanı, kalan yüzde 12‟si de baltalık ormandır.

 

Yaban Bitkileri Varlığı (Flora)

Coğrafi konumu, iklimi, topografyası ve su kaynakları Düzce‟de zengin bir flora yaratmıştır. Ancak fauna konusunda olduğu gibi, flora konusunda da sistemli çalışmalar ve envanterler bulunmamaktadır. Orman Bölge Müdürlüğü çalışmalarında özellikle ormanlık alanlardaki ağaç türleri hakkında bilgi bulunmaktadır. Orman örtüsü içinde en fazla bulunan ağaç türü kayın ağacıdır. Bunu göknar izler. Ayrıca meşe, sarıçam, karaçam ve diğer türler bulunur. Bu konulardaki ayrıntılar Tarım ve Ormancılık Sektöründe verilmiştir. Öte yandan 3.000 civarında endemik bitki türüne sahip olan Türkiye‟de bu bitki türlerinin yaklaşık 80-100 kadarının Bolu ve Düzce bölgesinde bulunduğu tahmin edilmektedir (Türker, 1996).

 

Yaban Hayvanları Varlığı (Fauna)

Zengin bitki örtüsü, arazi yapısı, akarsuları, uygun iklimi Düzce'de yaban hayvanları yaşamı için de elverişli bir ortam oluşturmaktadır. Ancak bu konuda da tür, nüfus (popülasyon) ve yaşam alanlarını (habitat) belirleyici sistemli envanter çalışmaları yapılmamıştır. Tür sayısının genelde oldukça fazla ve Efteni gölünün de tür sayısı 150‟yi bulan bazı su kuşları için beslenme, barınma ve üreme alanı olarak kullanıldığı bilinmektedir. Örneğin karabatak, yaban ördeği, yaban kazı, flamingo, kuğu, su tavuğu, sakar meke gibi kuşlar bunlardan bazılarıdır. Ayrıca gölde alabalık, sazan, mercan, gümüşbalığı gibi balık türleri de yaşamaktadır (Bolu Valiliği, 1997). Ormanlık alanlarda ayı, vaşak, yaban domuzu, geyik, karaca, kurt, sansar, tilki, porsuk, tavşan, kokarca, gelincik, kunduz ve sincap gibi kara hayvanları; keklik, üveyik, bıldırcın, çil, toy, turna, çulluk, güvercin, atmaca, şahin, kartal gibi kuşlar sıklıkla görülmektedir. Akçakoca bölgesinde bulunan başlıca yaban hayvan türleri de şunlardır: Sarıkuş, çulluk, bıldırcın, ördek, kaz, kuğu, üveyik, tarakçın, korukçun, sığırcık, tavşan, çakal, tilki, domuz, ayı, sansar, kunduz (dere boylarında). Eskiden görülen geyik ve karaca şimdilerde bulunmamaktadır. Akçakoca sahillerinde daimi olarak avlanan balık türleri şunlardır: İstavrit, mezgit, karagöz, izmarit, kefal, zargana, ge- lincik, kayacık, yağcı, gümüş balığı, kırlangıç, küçük köpek balığı, vatoz, iskorpit ve çarpan. (Okan,1997).

 

Şelaleler

Düzce ili su kaynakları yönünden oldukça zengin bir bölgedir. Su kaynaklarımız Düzce Ovası’nı çevreleyen dağlardan doğar, Efteni Gölü’nde toplanır ve Büyük Melen Nehri ile taşınarak Karadeniz’e dökülür. Dört büyük akarsuyu, sayısız küçük akarsuları, bu akarsuların beslediği birbirinden güzel şelaleleri, bir baraj gölü ve aynı zamanda bir doğa koruma alanı olan Efteni Sulak Alanı ilimizin doğal zenginliklerindendir. İlimizde bulunan zengin su kaynakları alternatif doğa sporları için de potansiyel arz eder. Kaynak: Düzce İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü Arşivi

Güzeldere Şelalesi Tabiat Parkı; Tabiat parkı içinde bulunan Güzeldere Şelalesi, 120 m yükseklikten dökülen suyun doğal coşkusunu dev kayın ve gürgen ağaçlarıyla bütünleştirerek muazzam bir görüntü arz etmektedir. Üç ayrı patika ve merdivenler sistemiyle gezilebilen Güzeldere Şelalesi'nin en görkemli zamanı ilkbahar ve sonbahar mevsimleri. İlkbaharın ve sonbaharın renk cümbüşüne dönüşen tonları bir tabloya benzetiyor bu nadide tabiat köşesini. Güzeldere Şelalesi Tabiat Parkı, doğal peyzajı, piknik alanları, düzenlenmiş orman içi dinlenme yerleri ve yürüyüş parkurları ile bölgenin önemli değerlerindendir. Düzce’ye 18, Gölyaka’ya 11 km mesafededir.

Samandere Şelalesi Tabiat Anıtı; Çevresi çavlan, çağlayan ve cadı kazanı gibi ilginç jeolojik özellikler ve yer yer anıt ağaçların da var olduğu zengin ve bakir bitki örtüsüne sahiptir. Samandere Şelalesi Türkiye’nin tescil edilen ilk Tabiat Anıtı’dır. Bulunduğu köye adını veren, tabiat olaylarının meydana getirdiği özellikler ile oluşan Samandere Şelalesi, doğal oluşum özellikleri ile ‘‘Tabiat Anıtı’’ olarak tescil edilmiştir. Samandere Şelalesi’nin de bulunduğu 500 m dere boyunca, anıt ağaçlar, üç adet şelale ve birde Cadı Kazanı adı verilen derin bölümde tescillidir ve oldukça ilginçtir. Düzce'ye 24 km, Beyköy Beldesine 15 km mesafededir.

Aydınpınar Şelalesi Tabiat Parkı; Aydınpınar Şelaleleri Tabiat Parkı, Düzce’nin önemli yürüyüş parkurlarından birine sahiptir. Sağlıklı her insanın yürüyebileceği orta zorluk ve orta zorluğu aşan parkurları vardır. Gürgen, meşe, kestane gibi karışık yapraklı orman ağaçları arasında trekking, foto-safari, çadır kampı vb. aktiviteler yapılmaktadır. Özellikle mayıs ayında dağ çileği, ağustos ve eylül aylarında böğürtlenlerle renklenen vadi, tamamen Düzce’ye hakim bir konumdadır. Düzce'ye 10 km mesafededir.

Aktaş Şelalesi; Aktaş Şelalesi, İstanbul ve Ankara’nın sahille kesiştiği noktada bulunan Düzce’nin Akçakoca ilçesinin Aktaş köyündedir. Düzce'ye 55 km, Akçakoca İlçesine 11 km mesafede bulunan şelale, doğası, çevresindeki zengin bitki örtüsü ile Akçakoca’nın görülmeye değer doğal güzelliklerindendir. Bölgeye deniz turizmi için gelen turistlerin önemli keşif noktalarından biri olan Aktaş Şelalesi, 50 m yüksekten düşen suyun sesi ve etrafını saran yeşillikler arasında trekking, foto-safari gibi doğa sporları için oldukça uygundur. Düzce'ye 55 km, Akçakoca İlçesine 11 km mesafededir.

Saklıkent Şelalesi; Yığılca sınırları içindeki Yağcılar köyünde bulunan Saklıkent Şelalesi, Yedigöller yolu güzergahında Düzce’ye 45 km, Yığılca İlçesine 5 km mesafededir.

Yoğunpelit Mengen Şelaleleri; Düzce İli Yığılca İlçesi, Yoğunpelit köyünde bulunan şelale, Düzce merkeze 56 km, ilçe merkezine 20 km mesafededir. Bölge doğal güzellikleri yanında eko-köy potansiyelinede sahiptir.

Harmankaya Şelalesi; Düzce’nin Cumayeri İlçesi, Harmankaya köyünde bulunan Harmankaya Şelalesi Düzce’ye 31 km, İlçe merkezine 11 km mesafededir. Harmankaya Şelalesi, Cumayeri - Dokuzdeğirmen köyü rafting alanına 5 km mesafededir. Harmankaya Şelalesi kendi görkemli görüntüsünün yanında 700 m’lik orta zorlukdaki yürüyüş parkuru ile de bölgenin saklı cenneti. Bölge, doğa yürüyüşü ve foto safari için oldukça uygundur.



Mağaralar

Fakıllı Mağarası

Fakıllı Mağarası Düzce’nin Akçakoca ilçesinin 8 km güneydoğusundaki Fakıllı köyünde bulunmaktadır. Kültür ve Turizm Bakanlığı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu Müdürlüğü tarafından I. derecede sit alanı olarak tescillenmiştir. Bulunduğu köyden ismini alan mağaranın toplam uzunluğu 1.017 m ziyarete açık alanı ise 350 m’dir. img201707111612270.jpg Fakıllı Mağarası Doğal özellikler taşıyan mağaranın içinde çeşitli yönlere giden galeriler, sarkıt ve dikitler vardır. Özellikle beyaz oda olarak anılan bölgeler damlataş bakımından zengindir. Mağaraya yağışlı dönemlerde düden girişler ile önemli oranda su girişi vardır. Çok dönemli gelişimi karakterize eden şekil ve yapılara sahip olan Fakıllı Mağarası yarı aktif bir mağaradır. Yüzeye yakın bir noktada bulunması nedeniyle yaz ve kış mevsimlerinde büyük farklılıklar gösteren nemli, sıcak ve serin bir havaya sahiptir. Mağaranın havasının astım ve nefes darlığı hastalığına iyi geldiği söylenmektedir. Mağaranın çevresi yapılan düzenlemeyle piknik alanı olarak kullanılmaktadır.


Sarıkaya Mağarası

Sarıkaya Mağarası, Düzce’nin Yığılca ilçesinin 5 km kuzeybatısında bulunan Sarıkaya köyünün 1,5 km kuzeydoğusunda yer alır. Paleosen-Alt Eosen yaşlı kireç taşları içinde yarı yatay eğimli olarak gelişmiş, düden konumlu, yarı aktif fosil bir mağaradır. Mağara, Kültür ve Turizm Bakanlığı Ankara Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge Müdürlüğü tarafından I. derecede sit Alanı olarak tescillenmiştir. Batı Karadeniz Bölümünün en büyük mağarası olan Sarıkaya Mağarası, kireçtaşları ve kumtaşlarının kontağında kireçtaşlarının doğrultusu ve dağılımı yönünde eğimli olarak gelişmiştir. İki birimin dokunağında zayıf zondan giren su, bir yandan kireç taşlarını eritmiş, diğer yandan alttaki gevşek marn ve kumtaşlarını fiziksel olarak aşındırmıştır. Kireçtaşları ve kumtaşlarında derine doğru kazılma ile oluşan Sarıkaya Mağarası aynı zamanda bir su geçiş yoludur. Toplam uzunluğu 717 m olan mağaranın ana galeri uzunluğu 510 m, genişliği 80 m, boyu 75 m, tavan yüksekliği 15-40 m’dir. Salonda iki gelişim dönemine ait fosil ve genç damlataş şekilleri bulunmaktadır. Salonun ortasında Aksu Çayı’ndan gelen derenin oluşturduğu küçük bir şelale ve ikinci evreye ait bir kanyon-vadi bulunmaktadır ve ilk oluştuğu bölümden 17 m ve gittikçe artan bir derinliktedir. Melen Çayı tarafından derince yarılmış plato karakterinde bir düzlüğün üzerinde düden konumunda bulunan mağara, yakın çevresinin yüzey sularını toplayarak Aksu Mağarası ile Melen Çayı’na boşaltır.

 

Plajlar

Düzce’nin kuzeyinde ve Karadeniz kıyısında yer alan şirin ilçesi Akçakoca, bir tatil ve turizm cennetidir. Karadeniz sahilinde doğal yapısı ile dikkat çekin bu ilçe yaz ayları boyunca özellikle çevre ilçelerde yaşayanların ve bir çok turistin uğrak yeridir. Bu sahil şehrinde çok sayıda otel, pansiyon, kamping ve restorantlar turizme hizmet vermektedir. Akçakoca’nın 13 km batısında bulunan bu Melenağzı Köyü’nde balıkçılık hayli önemlidir .Köy içinden geçerek Karadeniz’e dökülen Melen Çayı, balıkçı teknelerinin barındığı doğal bir liman görünümündedir. Irmak boyunca teknelerle gezi imkanı vardır. Sahil boyunca geniş plajlar, kır kahveleri, gazinolar ve kamping alanları bulunmaktadır. Akçakoca ilçesine 10 km. uzaklıktadır. Yeşil ile mavinin içiçe geçtiği Karaburun Plajı, doğal kumsalı, şirin ev ve pansiyonları, kır kahveleri, lokanta ve gazinolarıyla yaz aylarının en önde gelen dinlenme ve eğlenme yerlerindendir. Ormanla denizin adeta kucaklaştığı bu alanda geniş ve doğal plajlar, özellikle sakin yer arayanlar için ideal bir ortamdır. Karadeniz Ereğli yolu üzerinde, Akçakoca merkezinin 7 km doğusunda başlayan ve sahil boyunca uzanan geniş doğal plajları büyük rağbet gören bu yörede, ormanlar arasında akan derelerde balıkçılık yapılabiliyor. Orman içi piknik ve yürüyüş alanları bulunan bölge kuş avcılığı için de uygundur.